Hava buzzzz,
resmen kış havası. Karşımızdaki Kartepe’ ye ,yakınımızdaki Uludağ ‘ a kar
yağmış. Mevsimler değişti, yaz uzun atlama yaparak yazdan kışa sıçradık… Daha
ekim ayının ilk günleri. Halbuki ben sonbaharı severim, yaşamadan atlanan her
şeyi dönüp yaşarız.
….
Hadi gelin şimdi
yazdan kalma zamanlara dönelim. Yaz tatilimizi geçirdiğimiz Antalya’ da
sıcaktan bunaldıkça serin yerleri tercih ettik. Tercihimizi tam karşılayan
yerlerden biri Düden Şelalesiydi .Girişte ördeklerin gezindiği bir alan vardı. Görüntü
olarak çok sevimliydi ama ördek pisliği kokusu hiç de hoş değildi. Buna bir
çare bulunabilir herhalde…
Şelale oldukça
büyük bir alanda yayılmış. Suların adeta moleküllerine ayrıldığını görüyorsun. Ya
da oksijenin yüzünüze çarptığını
hissediyorsunuz. Tamam biraz abarttım… Diyelim ki ben çok beğendim. Kocaman
çınar ağaçları, taaa yukarılardan aşağıya dökülen sular ,gümbür gümbür akan
sular, şırıl şırıl akan sular, durgun sular, ığıl ığıl yol alan sular,
çınarların arasından gürültüyle fışkıran sular, aşağıdaki mağaralara inen
kaygan basamaklara sızılan sular… Bembeyaz köpük köpük sular, renksiz gibi
duran sular, masmavi sular, yemyeşil sular…
Aldım sevgilerinizi, yerine benimkileri koydum.Teşekkürler.Hemen geliyorum.
YanıtlaSilAntalyada gezdiğim en güzel yerlerden bir tanesi düden şelalesi herkesin görmesi gereken bir yer. şelalenin altında ıslanmak ayrı bir güzellik :)
YanıtlaSil