13 Aralık 2011 Salı

O ŞİMDİ ASKER......


Bu gün böyle bir gün.Huzurlu,mutlu,gururlu ama biraz buruk,şükür dolu ama yorgun,karşılaştığı sevgi ve ilgiden memnun, ama biraz şaşkın,anlıyacağın''  biraz negatif, biraz pozatif'' ama totalde huzurlu....Onca zaman nasıl geçti bilmem..Ayni bu günki gibi parlak güneşli bir Şubat öğleden sonrası başlayıp, gecesi mutlu sonla biten ''doğum hikayesinin'' üstünden demek bunca yıl geçmiş......Oğlum büyümüş,okullar bitirmiş,meslek sahibi genç bir mühendis olarak asker olacak.Bu aşamaları sağlıkla geçirmek ve bu günü görmek her ana-babaya kısmet olsun......
        Gerekli hazırlıkları yapmaya ikimizde çok hevesli olmadık,sonuçta '' ayrılık'' var zira.Ama aylar öncesinden karar verilerek askere gitmek istediğini resmi makamlara haber vermiş ve ''karar aldırmıştı'' bir kere.Arada çıkan ''bedelli'' durumu hepimizi çok rahatsız etti.Vatan borcunun parayla olabildiği bir yerde,eşitlik ilkesinden bahsedilebilir mi...Hani '' kanunlar karşısında herkes eşitti''.....Demek şartları uyan ve parası olan daha eşit...Oğlum için yapacak bir şey yoktu.Hem yaşı tutmuyordu şu an için hem de karar aldırmıştı.Neticede  zaman çok çabuk geçti ve beklenen günler geldi.Yumurta kapıya sıkışmadan her şey planlanmalıydı.Önce konuk kabulleri ile ısınma turları başladı.Özellikle daha önce askerlik yapmış arkadaşların ve diğerleri ile yapılan asker vedalaşmaları...Ve de askerde son günlerini geçiren amca oğlu Hasan ' ın tavsiyeleri....Bunların hepsi ,hepimizi '' havaya'' soktu.Sonra lazım olabileceklerin listesi hazırlandı ve alışveriş yapıldı.Bu arada öğrendimki bu bir harcama sektörü olmuş.....Bana ilginç gelenleri, - hırsızlığa karşı-boyna asılan cüzdan,postal kilidi gibi günlük hayatta daha önce kullanmadığımız şeylerdi.Sonra yakın akraba,komşu ziyaretleri ve en son gece en büyük hala kızı Gülşah' ın düzenlediği uğurlama ve görüşme konvoyu.Dede evinden bütün kuzenler arabalara doluştular ve adet üzere kornalara basa basa birlikte zaman geçirecekleri mekana doğru yola çıktılar.Güzel zaman geçirmişler.Yorgun eve döndük,ama hala çanta hazır değildi.Anne,baba ve askerimiz elbirliği ile hazırladık yol çantasını.Bu arada baba -kendi tecrübelerinden yola çıkarak-oğluna son tavsiyelerini ve uyarılarını anlattı.Sabah evdeki kardeşle sarılıp sarmalaştılar vedalaştılar ve yola koyulduk.Herşey gibi hava da çok güzeldi.Aralık l2 ve güneş pırıl pırıl.Saatler sonra altı yedi ay önce okulunu bitirip döndüğü güzel İzmir'e  tekrar dönmüştü.Otagardan okul arkadaşı şimdi de ''devresi'' olan Memo' yu da arabaya aldık.Koyulduk Narlıdere yoluna.Kapıya geldiğimizde oldukça kalabalık vardı.Son olarak resimlerini çektim genç adamların.....Ellerimizi öptüler ikiside biz de onlara sarıldık ve nizamiyeden ilk adımlarını attılar.Ve evraklarını verecekleri kuyruğun ucuna gidip beklemeye başladılar.Biz onları telörgülerin arkasından bir müddet seyrettik eşimle.Sonra,Allaha ve yetkililere emanet edip dönüşe geçtik.Hiç konuşmak canım istemedi,ama gene de herşey çok güzeldi.Şimdi gün sayıyoruz,bu gün birrrrrrrrrrrrrrr....

6 Aralık 2011 Salı

GÜLİZARIN OYUNCAKLARI ARTIK,'' EN MODA'' TEDARİKÇİSİDİR.....

EnModa




Bu süreç zannederim bundan iki ay önce 
başladı.http://www.enmoda.com Ürün Müdürü Sayın Eda TEPE Hanımefendinin bana attığı mesaj işin başlangıcı oldu.Ürünlerimi twitterda takip etmiş ve kendilerine ''tedarikçi'' olmamı teklif etti.Yapılan teklif ve çalışma şartları bana çok uygundu.Yani yine çok özgürdüm.Neyi,nasıl ne zaman üretirsem satın almak ve sanal ortamda pazarlamak teklif ediliyordu.Bazı eksiklerim vardı,kurumsal olmamak,ambalaj ve etiket gibi.Hepsini tamamladık benim ''ekiple''.Ürünler sabırla hazırlandı,hepsine ölçülerine uygun pamuklu kumaştan torbalar dikildi,torbaların üzerine el yazısı ile blog adresi ve oluşturulan barkodları yazıldı ve seten kurdeleden  yaptırdığım  ''GÜLİZARIN OYUNCAKLARI'' etiketleri bütün oyuncaklara dikildi ,kutulara dolduruldu ve yola konuldu.Hedef İstanbul Maslaktaki Doğuş Power Center.İlginç bir yer burası.Tam bir daire şeklinde mimarisi var.Eda Hanımın yardımcıları çok şık ve güzel Tuğçe  ve Aslı Hanımlarla tanıştık.Ürünlerin teslimatını yaptık ve listelenmelerini beklemeye başladık.O gün bu günmüş meğer.Evet ben artıkhttp://www.enmoda.com un resmi sözleşmeli tedarikçisi oldum.Bu benim için büyük bir başarı.
.Bu başarı için '' benim ekibe'' teşekkür etmesem olmaz.Onlar kendilerini biliyor,eşim ve oğullarıma ve Eda Hanımefendiye çok teşekkürler.GÜLİZARIN OYUNCAKLARINI takip etmeye devam edin lütfen.http://www.enmoda.com/Product.aspx?Id=17111http://www.enmoda.com/Product.aspx?Id=17112,  http://www.enmoda.com/Product.aspx?Id=17110,  http://www.enmoda.com/Product.aspx?Id=17106,  http://www.enmoda.com/Product.aspx?Id=17105 ve diğerleri....

BAHÇIVAN TAVŞANLAR






Bunlar bahçıvan tavşanlar.Kız olanın ,önünde cebi olan çiçekli bir önlüğü var.Biraz önce benim bahçeden topladığı havuçtan bir ısırık almış,kalanı cebinde,daha sonra kemirmek için .....Başındada bir kurdelesi var,kız ya....Erkek olanın da askılı pantolonu var,düğmelerle tutturulan.O havucunu elinde tutuyor,eline ve havuca dikilen cırtlar sayesinde...Arkadaş olmaktan çok mutlular.Boyları mı,hemen hemen 45-50 cm var.






5 Aralık 2011 Pazartesi

ŞAPKALI PENGUEN YAVRUSU






          Mevsim kış ya şimdi,soğuk diyarların oyuncağını yapmak geldi içimden.Koca ağzı ve ayaklarını görmelisin,öğle sevimliki .Bitirdikden sonra bir baktım üşüyor.Oturdum hemen evdeki yünlerden  ölçüsüne uygun bir kukuleta ördüm.Başına takınca öğle sevindi anlatamam,bende dışarı çıkarken çocuğunun atkısını-beresini takmış annenin rahatlığı ile onu diğer oyuncakların arasına bıraktım.Halinden çok memnun.

PEMBE BENEKLİ BEBEK DİNAZOR

     







  Bu diğerlerinden biraz daha farklı.Diğer oyuncaklarla pek ''çağdaş'' sayılmaz.Olsun ama gene  de oyuncak ve ''bebek''.Öyle küçük falan değil adı üstünde ''dinazor yavrusu'' Aşağı yukarı 50x60 cm falan.Renklerini seçerken aklıma bu yeşilden başkası gelmedi,daha önce seyrettiğim filimler ve çizgi romanlardan etkilendim sanırım.Bebekliğini vurgulamak için de pembe benekleri uygun gördüm.Kulaklarında ise sarı rengi yakıştırdım.Oyuncak tasarımı ve renk seçimi  benim özgürlüğümü ilan ettiğim alan.....Neyi ne büyüklükte, ne renkte ve şekilde ifade etmek istiyorsam - o anki ruh halime göre- o şekilde yapıyorum.Ne özgürlük ama,bu özgürlüğü ve oyuncak yapmayı çok seviyorum.Çünki hayatta bu kadar özgür olduğum başka bir konu yok.