YUMUŞAK BEYAZ AYI YAVRUSU
25 Şubat 2013 Pazartesi
22 Şubat 2013 Cuma
YENİ SİPARİŞ- SİMPSON' ların babası HOMER YASTIĞI
Bu
Simpson yastığı benden genç bir adam istedi. Kendisi bu diziyi çok seviyormuş,en
çok da Homer karakterini… Şöyle büyükçe olsun dedi, yaklaşık 40 x 50 cm kadar
falan oldu.
Önce
aslına uygun renkleri seçtik beraber,kumaşlardan kalıplar kesildi, dikildi .En
vurgulanması gereken yer dudaklardı,özenle dudaklar oluşturuldu. Gözlerin de
aşağı kalmaması gerekiyordu. Öyle yapıldı, 7-8 santimlik beyaz polar gözler için
gerekli kesim yapıldı,elyaf dolduruldu, büzülerek dikildi. Gözün siyah kısmı
için tahta boncuk kullanıldı.
Dudaklar kafaya düzgünce ve sağlamca dikildi, gözler ve burun uygun
yerlere yerleştirildi
Paketlenip genç adamın adresine postalandı.
Çok beğenmişler, evinde resimlerini çekip göndermiş. Beğenmeleri ile ben de çok mutlu oldum. Evlerinde Homer’ in posteri de varmış, yastığı üstüne koyup çekmişler. Ben de senle paylaşmak istedim. Sonra diğer karakterleri de istediler, şimdi onlar üstünde çalışıyorum. Bu yoğunlukta fırsat bulabilirsem…
21 Şubat 2013 Perşembe
SEVGİLİ SANATÇI DOSTUM BAYSAN YÜKSEL
O buz gibi 14 Şubat günü Kadıköy Kabataş iskelesinde diğer
arkadaşlarla buluştuk. Karşıya geçeceğimiz vapura bindik ,oradan Finükülere
geçtik, ondan indik Metroya bindik insan seli ile beraber. Bu şehirde bir büyü
var. İnsanlar robot misali yürüyorlar yolarda, taşıma araçlarında. Herkesin
acelesi var, yetişecek yeri var. En azından araca yetişecek herhalde…
Sevgili Sanatçı Dostum
Baysan YÜKSEL’ in ARTNEXT İstanbul Çağdaş Sanat Alanı’ ndaki ''VAHŞİ BATI/WILD WEST: BAYSAN YÜKSEL SOLO '' resim sergisinin açılışına katılmak için yirmiden
fazla katlı Wındowıst Tower 17 katına çabucak
çıkıverdik hızlı asansörle.
Nezih
bir ortam, resimleri uzun uzun inceledim.Kendimce yorumladım, anlamaya
çalıştım.
Aslında ‘’
VAHŞİ BATI / WILD WEST ‘’ , bir kişisel sınırın öyküsüymüş.
Her şey bir tarafa Baysan’ la gurur duydum,
mutlu oldum.
14 Şubat
2013 – 09 Mart 2013 tarihlerinde pazar günleri hariç 11:00 – l9:00 saatleri
arasında sergiyi gezebilirsiniz.
ARTNEXT
İSTANBUL
WINDOWIST
TOWER, 17.Kat
Eski
Büyükdere Cad.No:26 Maslak /İSTANBUL
Nice
verimli sergilerin olsun Baysan, kutlarım.
20 Şubat 2013 Çarşamba
KARLI BİR ŞUBAT GÜNÜ - YOL ARKADAŞIM
19 Şubat 1983 …Yaşadığımız şehir karlar altında. Öyle bildiğin gibi değil ama. ‘’ 83’ te yağan kar’’ dedin mi herkes hatırlar hala… Şöyle diz boyu… Ulaşım kesilmiş,telefon desen her evde yok. Yani haberleşme, hele bu günkü gibi olanı söz konusu bile değil… Ama deli gençlik karar vermiş bir kere… Hem biz karar verdiğimiz günler öncesi hava bahar gibiydi… Hiç aklımıza gelmemişti Şubatın bu şakayı yapacağı…
Babam ‘’ geleceklermiş gibi bütün hazırlıklarınızı tamamlayın ‘’ dedi. Karşı komşumuz kuafördü, onun yardımı ile evden dışarı çıkmadan saç ve makyajım tamamlandı. Elbisemi de annem hazır etmişti zaten. İkramlıklarımızı da apartman komşularımızın elbirliği ile kotarılmıştı. Mesele bu kış kıyamette misafirler nasıl gelecekti?...
Üzüldüğümü falan hatırlamıyorum… Çünkü ona ilk günden inanmıştım. Beni hangi şartta olursa olsun yarı yolda bırakmazdı… Öyle de oldu, beni hiç yanıltmadı…
Kapıyı açtığımızda , her biri kardan adam halinde gelen misafirlerden utandım doğrusu… Bu havada bizim için katlandıkları zahmet unutulur gibi değildi...Bulundukları komşu şehirden onları bize getirecek bir otobüs bulmak ve şoförü o havada yola çıkmaya razı etmek baya zor olmuş.Ama yinede araba yolundan evimize kadar yaklaşık bir kilometrelik yolu yürümek zorunda kalmışlar.Otobüs kara saplanıp kalmasın diye…
Benim ailemden hiçbir misafir yoktu, bu havada nasıl olsa kimse gelemez diye düşünmüşler..
Evet, biz 19 Şubat 1983 ‘ ü nişan merasimimiz için belirlemiştik yol arkadaşımla beraber…
Kısa bir merasim oldu, yüzüklerimiz takıldı, ikramlarımız sunuldu.Herkes bir an önce yola çıkmayı düşünüyordu, yollarda kalmamak için.Bir ara nişanlım annesine ana dilinde (Gürcüce) bir şeyler söyledi, kayınvalidem her zamanki mahcup hali ile gülümsedi.Gülüşmeler artınca annem ne olduğunu sordu.Meğerse nişanlım annesine, ‘’ çok zahmetli geldik, kızı alıp gidelim’’ diyormuş…
O gün ve ondan sonraki günlerde, beni hiç yanıltmayan, hiçbir yerde bekletmeyen yol arkadaşımla geçti bunca yıl.Her zaman her şey dümdüz gitmedi elbette,ama hiç yanıltmadı beni.
...
19 Şubat 1983
19 Şubat 2013
...
Nice yıllara yol arkadaşım...
...
.
12 Şubat 2013 Salı
ZEYNEP' İN ADA' SININ BEBEK ANI DEFTERİ
Bebek anı defteri yapma fikri benim için
yeni değil, ama bebek için ilk kez tasarladım.
Düşünsene , şu an elinde doğduğun ilk günden itibaren annen
ya da babanca
tutulan günlük bir defterin olsa…Veya doğduğun günden sonra
anne-babanın ,yakınlarının ve seni görmeye gelenlerin ilk anki duygularını ifade
ettikleri böyle bir defterin olsa elinde…Ne şahane bir şey olurdu ama değil mi?..Hah
işte, bu defter bütün bu amaçlar için tasarlandı.
Şöyle ele alınınca bebek gibi yumuşacık bir his versin diye önce ince bir
kat tabaka elyafla kapladım.Sonra Ada’ ya hazırladığım diğer bebek çeyizleri
için kullandığım kumaşlardan uygun bulduklarımı, tasarladığım şekilde
birleştirdim.Sonra da bu kumaşla defteri düzgünce kapladım. Özel olması için üstüne
sahibinin adının yazılması gerekir.Ben bunu ADA bebek için hazırladığımdan onun
adını yazdım.
Ada, onun
hakkında yazılanları okuyabilecek yaşa geldiğinde kendisi için yazılanları
okuyunca neler hissedecek acaba?...Ve dünyamız ne halde olacak?...
Bebeklerin saflıkları, temizlikleri, güzellikleri adına hiçbir bebek
anne-babasız kalmasın,savaşlar olmasın ki bebekler, çocuklar hep iyi ve güzel
hatıralar biriktirebilsinler…..Bu defterlere hep güzel hatıralar yazılsın….
11 Şubat 2013 Pazartesi
ZEYNEP’ İN ADA’ SININ BEBEK ODASI KAPI SÜSÜ
Başka
şekilde kapı süsleri yapmıştım daha önce.Bu diğerlerinden farklı.İstedim ki
bebek büyüdüğünde bu kapı süsündeki bebekle oynasın.Onun için biraz daha
özendim.Her parçasını elimde diktim.İçine yine boncuk elyaf
doldurdum.Yumuşacık.
Önce yine
renk ve kumaş seçimini yaptım.Sonra kolların,bacakların ,kafanın ve bedenin
elde dikimi ve elyaf doldurulması…Kahverengi keçeye saç formu verilip kafaya ekledim.Yüz
hatlarını belirledim ve keçe saçlara
kurdele fiyonklar yaptım. Vücudun alt kenarına önce fisto,üstüne sutaşı
diktim.Bebek formu boşlukta kalmasın diye fuşya renginden zemin hazırlayıp bebeği
buna tutturdum.
Kanatları
uçuşan kelebek yapmak için , oluşturduğum kelebek kalıbından uygun bulduğum kumaştan iki kat kestim. Yine elde dikip, elyafla
doldurdum ve kanatlara hareket verdim.
Baykuş
formunun bilgeliği temsil ettiğini biliyorum.Minik bir yavru baykuş yapma fikri
çok huşuma gitti.Ama şöyle süslü püslü olanından.Minicik baykuşun
dantelli,süslü bir cebi oldu bu düşünceden yola çıkınca.Çokça zaman
geçirdim,çok da eğlendim yaparken.Kafasındaki süs çiçeklerini ve çiçeklerin
ortasındaki incileri bile ihmal etmedim.Güzellik , ayrıntıda saklıdır…
En son, Ada’ nın isminde bulunan harflerin şekillerini
oluşturdum ve bunlardan iki tane ‘’ A’’
ve bir tane ‘’ D’’ harfi kestim beyaz keçeden.Bunların katlarını elde birleştirirken
bir taraf tanda harfler dik dursun diye araya elyaf doldurdum.Sonra bunların alt
kenarlarına cam kesme kelebek ve yunus balığı şekillerini diktim.
İşin sonuna
gelmiş olduk.Şimdi sıra bebek, baykuş, kelebek
ve harfleri uygun şekilde düzenlemeğe
geldi…Halka şeklindeki strafora beyaz ve pembe seten kurdele sardım,
sabitledim. Hazırladığım bu şekilleri uygun gördüğüm gibi bu halkaya yerleştirdim.
Anlattıklarımda anlaşılmayan bir nokta varsa ya da sipariş vermek
isterseniz gulcin58@hotmail.com a
mesaj atabilirsiniz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)