

    Rahmetli babam,
çocuk ruhunu  ve ihtiyaçlarını  iyi anlayan bir insandı. Uzun yıllar  önce Cengiz Topel Havaalanının inşasında
taşeron olarak çalışırken ben ve benden bir yaş büyük  erkek kardeşim dört ve beş yaşlarındaydık
. Sadece bizim sağlıklı bir çocukluk geçirmemiz için İzmit merkezden havaalanına
da yakın olan Büyük Derbent’ te taşınmıştık. Bazen, hafta tatilindeyken trenle
İzmit merkezde kalan yakınlarımızı ziyarete giderdik. Bu nadir olabilen bir
şeydi  , çünkü babam fazla izin
kullanamazdı 
.
    Dedim ya babam
çocuk ruhundan anlayan adam. Bize, kar yağarsa kızak yapacağını söylemişti. Bir kış günü  nadir olan İzmit ziyaretlerinden birini
yapmak için yola çıktık, dedemlerin  evine vardık, biraz sonra hava bozmaya ardından
kar yağmaya başladı. Babam bizi yanına alıp, evdekilere de biraz dolaşacağımızı
söyledi, annemi dedemlerde bırakıp çıktık evden.

     Akşama dedemlere
döndüğümüzde annem  pantolon ve
kazaklarımızın sabahkilerden farklı olduğunu görünce hemen anladı. Sevgili ve
sonsuz sabırlı babam,  kardan
faydalanmamız ,oynayabilmemiz ve tabii ki de bize söz verdiği için ilk trenle
doğruca bizi yaşadığımız köye geri götürmüştü. Söz verdiği gibi zaten mesleği
olan marangozluk berecisi ile çabucak kızağımızı yaptı,  kardeşim ve ben
yoruluncaya kadar kızak kaydık, kar oynadık. Sonra üstümüzü değiştirip tekrar
trenle annemin yanına dedemlere geri götürmüştü…
…
   Bu sabah her yeri bembeyaz ve çocukları kar
oynarken görünce hayatımın bu kesitini hatırladım…Bir de küçük bir delikanlıya
verdiğim sözü.Melih, eşimin kız kardeşinin oğlu.Ona  kar yağınca kızak alacağıma söz vermiştim.Allahtan
ana yollar açık, istediğim gibi olanı da buldum, aldım.Melihler Sapanca’ da
yaşıyorlar.O tarafa bu sefer daha çok yağmış, her yer masallardaki gibiydi.











Hiç yorum yok:
Yorum Gönder