2 Nisan 2012 Pazartesi




YGS SAVAŞI GAZİLERİ...

Uykusu az, tedirginliği çok bir geceden sonra varılan bir sabah.Kimsenin birbirine çaktırmadan yaşadığı azıcık panik, azıcık telaş arasında yapılan uyduruk bir kahvaltı.Son kontroller. Asker ocağından ağabeyin son taktikleri ve başarı dilekleri derken ve nihayet  yola koyuluş...Yolu şaşırıp 1-2 km ileriden dönüp gecikmeksizin savaş alanına varış...Ve zamanı geldiğinde kemençe yayı gibi gergin sınav salonuna yöneliş...Bu gün için bu genç insanlar tam 12 senedir hazırlandılar.Üçü de birinci sınıftan beri arkadaşlar.Tesadüf üçüde aynı yerde sınava girdiler.Atacan,Nursena ve Cengiz Can...Onların sayesinde biz anne babalar da çok iyi dost olduk.Onlar içerde biz dışarıda terledik.Sınav sonu geldiğinde gençler çıkmaya başladı.Ama bir tanesi bile mutlu çıkmadı. Her çıkan Türkçe sorularını hazırlayanlara  rahmet okuyordu. Hele bir genç kızın bir ağlaması vardı ki...Neyse bizim genç adam da çıkageldi nihayet.Alı al moru mor olmuş.Ben ne yapıp ne yapmadığımı hatırlamıyorum dedi.Baba ve ben hiç ses çıkarmadık.Haliyle oluşan yoğun trafikte sabırla bekledik,sakin yollardan eve koyulduk.Baba, trafiğin yoğun olmadığı ara caddelerde arabayı kullanmasına izin verdi,dikkatini yola versin ,biraz toparlansın diye.Ama bizim gence hiç bir şey iyi gelmiyordu.Eve geldik,yemek falan aklına gelmedi.Ancak TV den soruları tek tek cevapları alıp, baba ile ince ince hesaplar yaptıktan sonra biraz rahatladı.Ama yine sakinleşemedi. Öğretmenleri ve arkadaşları ile yapılan telefon görüşmeleri sonunda iyice rahatladı. Ağabey,  nöbete gitmeden önce fırsat bulup arayınca  son durum değerlendirilmesi yapıldı Ve her şeyin yolunda olduğuna kanaat getirdi.Ama akşam neredeyse sekiz oluyordu.Acıktığını ancak o zaman anladı." Sert " bir sınav.Birinci raunt atlatıldı. İkincisinden de bu havada çıkmak dileği ile...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder