27 Ocak 2011 Perşembe

MODERN KEDİ YASTIK


KEDİLER SERİSİNİN üçüncü üyesi MODERN KEDİ YASTIK.Garfield ve Puanlı Kedinin arkadaşı.Sırasının gelmesini bekliyordu uslu uslu .......Meraklı,radar gibi açtığı kocaman gözleri ile etrafı tarıyor.Birşey kaçırmamak için.Kuyruğunu kıvırmış,koltuğun tepesine tırmanmış etrafı kolaçan ediyor.Belliki yine yaramazlık peşinde.....Bu haliyle bu istersen salonda bir koltuğa,oturma odasında bir kanepeye ya da çocuk odasında yatağın üstüne yayılabilir.İstersen başının altına al,mırıl mırıl mırıltısını hayal et,uykuya dal.Bak dinle mırltısını duyuyorsun dimi....Kedilerin mırıltısını ancak onları çok sevenler duyarmış.......

23 Ocak 2011 Pazar

UYKUYA HAZIRLANAN YAVRU AYI


YAVRU AYI' NIN uykusu gelmiş.Bütün bebekler gibi uykusu gelince huysuzlaşıyor.Hemen uykunun kollarında mışıl mışıl uyumak istiyor. Ama anne ayı da yiyecek toplamaya gitmiş.Napsın şimdi yavru ayıcık,benden rica etti.Ben de elini yüzünü yıkadım,  uyku kukuletasını  ve pijamalarını giydirdim, şimdi de uyutucağım.Uyumadan önce bir de resmini çektim
buraya koymak için.Biraz mızmızlandı,bebek ya ....Yatırdım,üstünü örttüm, biraz da ninni söyledim hemen uykuya girdi.Şışşşşştttttttt ses etmeyin,YAVRU AYI uyuyor...


14 Ocak 2011 Cuma

YA DA BANA ÖYLE GELDİ..........








 Parlak bir kış güneşi vardı,kışa inat ilkbaharı hatırlatan.Hava bahar gibi sıcağı müjdelemiyor,''birazdan soğuyacağım,bana çok güvenme '' der gibiydi.Ama olsun,anın tadını çıkarma yaşlarındayız biz......Önce uzun sarı kanatlı bir kuş geçti önümüzden. Keyifle süzülüp ilerdeki taşların üzerine kondu, ''peşimden gelen var mı '' diye bakan kızlar gibiydi.Ya da bana öyle geldi....Biraz ilerde bir serçe ,sürüsüne katıldı.Zannederim ailesini ya da arkadaşlarını bulmuştu.Ya da bana öyle geldi.....Daha ilerde denizin üstünde bir

dalgalanma vardı, bir karabatak dalmış zannettik.Yaklaşınca anladık ki ,kaya parçasına yosun dolanmış,su çırpındıkça dalgalanma oluyordu......Kıyıdan biraz açıkta karabataklar, kendilerine göre bir düzen içinde kalabalıkça bir topluluk gibi turkuaz rengi denizin üstünde süzülürcesine ötelere gidiyorlardı.....Gizli bir mesajı paylaşır gibi...Ya da bana öyle geldi....Biraz daha ilerleyince sazlıklar çıktı karşımıza....Bir sırrı paylaşr gibi omuz omuza vermişlerdi.Hafifçe esmeye başlayan ikindi rüzgarında bir o yana bir bu yana eğilmeye başladılar.Belki de köklerinden kopmamak için rüzgara boyun eğiyorlardı.Ya da bana öğle geldi.... Bir kış öğleden sonrasında deniz kenarında yapılan yürüyüşte benim açımdan görülenler bunlardıAynı yerde bulunan bir başkası belkide bambaşka şeyler görmüş olabilir.Hayat böyle birşey olmalı,görünenin ne olduğu değil,bakanın gördüklerine yüklediği anlamlar önemli.

12 Ocak 2011 Çarşamba

GECENİN MÜZİĞİNDEN GÜNDÜZ MÜZİĞİNE





Akşamdan telefon etti, ''sabah seni kahvaltıya alıcaz,kahvaltı sonrası yaparız bişeyler,aşağıdan zili çaldımmı inersin dedi'' itirazımı dinlemeden kapattı telefonu. İstek ve birazda '' emir'' iletilmişti işte.Ben biliyorum,bütün amaçları beni yalnız bırakmamak ve benim işime yaramak.Ben de biraz nazlandım ama dinleyen mi var,O telefonu kapamıştı bile ben itirazlarımı sıralarken.Sabah dediğini yaptı,tam saatinde aşağıdan zil çalıyordu....Hemen çağrıya uydum,jet hızıyla solfej kitabımı ve notalarımı aldığım gibi aşağıya ışınlandım.....Ev mis gibi taze demlenmiş çay ve simit kokuyordu.Salondaki masada üç kişilik kahvaltı hazır bizi bekliyordu.Hiç naz yapacak hal kalır mı adamda,tatlı bir sohpetle koyulduk  kahvaltıya.Çok yemek değil derdimiz,çokça sohpet ve dertleşmek.Bahsi geçen benim KIRK YILLIK DOSTLARIM' dan ERİBE  ve onun sevgili eşi edebiyat öğretmeni ve atadan müzisyen Fevzi...Bir araya geldik mi kederlenmek ve kötü olaylardan bahsetmek yasaklanmıştır hepimize Fevzi tarafından....Herşeye rağmen hayat daima 9/8' lik yaşanacaktır.Kural bu.Onların yanındaysan,uymak zorundasın bu kurala.Doğrusu bu kural bizleri de mutlu ediyor.Neden onlara giderken solfej kitabımı ve notalarımı aldığımı anladın mı.....Ayni yaramaz arsız çocuklar gibi,belki Fevzi çalışmalarımı denetler düşüncesiyle....Halbuki benim güzel dostlarımın '' kahvaltıdan sonra yaparız bişeyler'' dedikleri de buymuş.Eribe yılların öğretmenliğinin verdiği alışkanlıkla usul vurarak bana yardımcı olurken,Fevzi udunu getirdi.Öğle bir okşadımki udun karnını,sanki oda beni duydu.Ben doymak bilmez öğrenme açlığımla iki saata yakın kafalarını şişirmiş olabilirim do'du ,fa'dı, sol'dü derken.....Bütün acemiliğimle ,onlar bende ışık olduğunu vurgulayarak beni yüreklendirdiler.Fevzi kibarca ''sol'' sesini çok iyi çıkaramadığımı ve bana '' sol düdüğü'' alacağını söyledi.......Sol düdüğünün ne olduğunu bilmiyorum,sorma,görünce sana da anlatırım.Bütün cahilliğim ortaya çıkmasın diye hiç sesimi çıkarmadım zaten......İşte böyle can dostlar bana katlandılar bugün,ben de önceden onlara müziğe ilgi duyduğumu,yardımlarına ihtiyacım olduğunu anlatmak için falan GECENİN MÜZİĞİ adını verdiğim bu yastığı yapmıştım.Adım Hıdır,elimden gelen budur misali.Siyah polar üstüne beyaz polardan sol anahtarı ve notalar aplike ettim.Can dostlar,mesjı hemen aldılar.E n sıkıntılı zamanlarda edindiğim müzik hobimi geliştirmek için ellerinden geleni yaptılar.Şimdi soruyorum sana varmı sende böyle dostlar.DOST BAŞINA BÖYLE DOSTLAR...........

11 Ocak 2011 Salı

BEBEK FİL


Siz onun fil olduğuna bakmayın,hepsi hepsi 25-30 cmlik bişey daha....bebek dedik ya konsept,buda o takımdan.Yani tonlarca ağırlıktaki filin minik bir yavrusu işte.Blogtaki diğer oyuncakların arasına katılıp oyun oynamakmış bütün derdi....Kaybolursun,annen arar,merak eder dedim anlatamadım.....O zaman '' gel boynuna bir kurdele bağlayayım da annen seni kolay bulsun'' dedim.Kabul etti,elimde güzel parlak bir turuncu kurdele vardı,uslu uslu durdu,bağladık.Zaten çok yumuşacık,sakin,uslu mu uslu...Senin çocuk yaramaz mı ,bu bebek fil umuyorum ki onu da sakinleştirir.

3 Ocak 2011 Pazartesi

KIRK YILLIK DOSTLUK........

Artık adet haline geldi sanki....Yılın son akşamı köydeki evde hepberaber olunacak ve gece yarısı manzarası göle hakim evden havai fişek gösterileri seyredilecek.Diğerlerinden o geceyi ayıran bir bu farklılık olacak.Şöminenin alevleri,dostça sohpetler,sıcacık arkadaşlıklar hepsi ayni....O kadar da farklılık olsun,biten,ellerimizden kayıp giden koca bir yıl,dile kolay.....Bu yıl da ayni ritüel tekrar etti....Benim bahsetmek istediğim evsahibi KIRK YILLIK DOSTUM Eser....Bu gün O' nu anlatmak istiyorum....Tanıştığımızda ikimizde ergenlik eşiğinde iki küçük kız çocuğuyduk...Orta okul ve lise yıllarımızda kimi zaman aynı sıraları paylaştık.Okullar,evlilikler,çocuklar.....yıllar sular seller gibi aktı geçti.Ben her başım sıkıştığında bir sığınak gibi O' na sığınabildim.N e muhteşem bir duygu bir bilsen.O herzaman ölçülü,saygılı,çokça dost,bilgili tam bir güvence,sırtımı dayayabileceğim güçlü bir sevgi duvarı....Eser hayırlı bir evlat,iyi bir eş ve anne,akademik kariyeri olan bir doktor ve tam bir sanatçıdır.Burda akan sular durur,elini sürdüğü herşey başkalaşım geçirir,güzel bir hal alır...Emekli olduktan sonra kariyerine ressamlık,nakkaşlık,iç-dış mimarlık,bahçıvanlık ve aklına gelebilecek bilumum güzellikleri ekledi.Yine ritüel haline geldiği üzre el emeği ile yılbaşı hediyeleri hazırlamıştı hepimize.Hatta Eribe' ninki de kendisine ulaştırılmak üzere bana emanet edildi.Bak bu bana yaptığı, el altında olmasını istediğim eşyaları toplayabileceğim el yapımı bir kutu..Alt tarafı ve kapağının etrafı elişi dantel.Tamamen kendi tasarımı,üstündeki bordo fiyonk ve bordo-bej çiçeklerle kapak süslenmiş.İçinde ayrı bir kutu,kutunun üstünde yılbaşı kartı,içinde de ayrıca spa sabun,el havlusu,sabunla aynı renkte bir lavanta torbası ve küçük bir pembe mum.....Ne kadar hoş bir düşünce,tam Eser' e yakışır şekilde..Her karşılaşmamız süprizlerle doludur.Bu seferki süpriz buydu.Çok mutlu oldum ve kendimi şanslı buldum.Sağol ESER,hep yanımızda ol,yeni bir şeyler üret seni örnek alalım.Ama ben gerçekten çok şanslıyım,yok canım buna şans denmez ben düpedüz çok zenginim.ESER gibi dostlardan bende birkaç tane daha var.Herkese kısmet olsun inşallah,








Muzicons.com

29 Aralık 2010 Çarşamba

SARI SAÇLI BEBEK


Bir ses duydum,kulak verince anladım ki içimdeki çocuk konuşuyor.....B u günlerde ''bebek'' oyuncakları ile oynamak istiyormuş....Hemen yerine getirdim isteğini.B u dünyada bir çocuğu mutlu etmekten güzel ne var.... Şu iç çocuk meselesine dönecek olursak; bazen ona kulak verir oynarım onunla.Ama bu kötü birşey değilmiş.Son günlerde büyük oğlun tavsiyesi ile okuduğum Doğan CÜCELOĞLU' NUN YETİŞKİN ÇOCUKLAR isimli kitabından öğrendim bunu.Yazar sözkonusu kitabın 50. sayfasında şöyle diyor: ''Sağlıklı gelişmiş insanın bilinci hem iç çocuğu ile hem de iç anababası ile tümden ilişki halindedir.Bu bilinç iç çocuk ve iç anababayı sürekli iletişim içinde tutar.Bu iletişim neşelidir,oyuncudur,gerçekçidir,güvene ve koşulsuz sevgiye dayanır.Böyle insanın yüzü güler,gözleri ışıldar ve enerjiktir.Yaşamdan zevk alır.Kimseyi yargılamaz.Şikayet etmez.Yaşamında ortaya çıkan zorlukları karamsarlık kaynağı yapmaz, aksine bu zorlukları yenmesini öğrenerek daha güçlü bir insan olacağını düşünür'' . Demekki şu iç çocuğa daha fazla kulak vermek lazım.....Hayattan daha fazla zevk almak için ...Zor değil ki bu DENE...Mutlaka DENE..Bütün sorunlar çözülmek için vardır.B u arada YETİŞKİN ÇOCUKLARI da okumayı DENE.Belki senin de hayatını kolaylaştıracak bir şey bulabilirsin.....Ben içimdeki çocuğa ses verdim,SARI SAÇLI BEBEK ortaya çıktı.Biraz genç irisi oldu.Ben de kilolarını fazla belli olmasın diye O' na uzun fistolu bir iç donu diktim.Üstüne arkadan açık bir buluz,en dışına da yine arkadan cırtlı bir jile diktim.....Yani tam üç kat giysi ....Hepsi giydirilip çıkartılabilir.Çocuğu aktif olarak oyuna katmak için.Gerisi çocuğun hayal gücüne kalmış...N e demişler ''oynamayan tay at olmazmış''.....




             http://www.pasaj.com/sari-sacli-bebek/140067

26 Aralık 2010 Pazar

KORİST OLDUM, MÜZİK ÖĞRENİYORUM..........

Bu günlerde hayatımda başka bir pencere açıldı....Hayatın başka rengini keşfediyorum.Bu güne kadar niye ihmal ettiysem.Müzik öğreniyorum.. Dedim ya başka dünya, yeniden okuma- yazma öğrenir gibi bir şey... Ama ben bu işten tat aldım galba.Zaman zaman kendimi solfej çalışırken buluyorum.....Öğrendikçe zevk alıyorum,zevk aldıkça öğreniyorum.Ama itiraf ediyorum , öğrenmek zor bir süreç.Herşey istemekle başlıyor...Geçen derste hocamız '' neden yapamıyoruz,çünki bilmiyoruz.Öğrendikçe seveceksiniz,sevdikçe öğrenmek isteyeceksiniz'' dedi....N e kadar doğru. Herşeyin başı yaptığın işi sevmek..... Evet müziği çok sevdiğimi farkettim. Y eni okula başlayanlar gibi korkuyorum,heyecanlıyım, coşkuluyum.. Anladım, atalar bu sözleri boşa söylememiş.ÖĞRENMENİN YAŞI YOK....



Muzicons.com

24 Aralık 2010 Cuma

ÇİLLİ KIZ BEBEK



Birkaç gündür aklımdaydı Çilli Kız Bebek,elim değmiyordu.Dün gece oturdum tamamladım.Öğle çok ayrıntılı değil,daha basit.Hayat yokuşa vurdukça derdimi daha basit anlatmayı seçiyorum sanki.Diğerlerinden farkı olsun istedim,ona çiller yaptım.Bir kız çocuğunun saçını tarar gibi,saçlarını şekillendirdim.Severek,okşayarak,kollarını,bacaklarını,vücudunu,gözünü,ağzını  yaptım. Sonra ,ben buna ne malzeme kullandım diye düşündüm.....Kumaşlar,iplikler ve yapma göz.....v.b.Heryerini bir güzel sağlamca diktim.Şimdi, bu oyuncaktan çocuğa hiçbir zarar gelmez.Kirlenirse renkli programda makimada bile yıkayabilirsin.Piyasada bolca bulunan çirkin kokulu,ne malzemeden üretildiği belli olmayam ucuz Çin malı oyuncaklardan çok daha sağlıklı.Tercih sizin,  ben çocuğuma yada bir çocuğa oyuncak alıcak olsaydım bez yada örgü oyuncakları tercih ederdim.Dün akşam Çilli Kız Bebek' i bitirdikten sonra yatarken bir baktım O' nu başucuma koymuşum ayni çocukluğumdaki gibi.Oyuncaklarla oynamayı,olmadı hayatla oynamayı o zamanlardan beri sevdiğimi farkettim.Onlar insanı hiç kırmıyorlar,incitmiyorlar, sizin onlara yüklediğiniz misyonun dışına da çıkmıyorlar çünkihttp://www.pasaj.com/cilli-kiz-bebek/137715


Muzicons.com

20 Aralık 2010 Pazartesi

ŞULE' NİN YENİYIL HEDİYESİ


Bak, sana Şule' yi tanıtıyorum bugün. Aynı çatı altında yaşıyoruz onunla.Elimize doğduğu gün daha dünmüş gibi....Ama tam on sene geçmiş,bizim fidemiz fidan olmaya başlamış.....Dedimki O' na,''Şule,sana bir yeniyıl hediyesi vermek istiyorum,gel sen beğen'' .Tamam dedi ve bu yastığı beğendi,rengini belirledi.Beklemeye  başladı benim işlerimi ayarlayıp yastığı bitirmemi.Sabırlı ve saygılıdır Şule.Halden anlar.Bende çok beklemedim.Hazır bir oyun fırsatı çıkmış,gönlümce yastık yapıp süsleyeceğim,hiç kaçırır mıyım.Nasıl mutlu oldum bilsen,çocuklar gibi coştum yastığı yaparken....Oraya onu,buraya bunu derken hem ben mutlu oldum hem Şule' yi mutlu ettim.Birisinin mutlu olduğunu görmek çok güzel,Şulecim iyiki benim yakınlarımdasın,beni de mutlu ettin.Teşekkür ederim.Yarınlara bir anımız kalsın diye ve burda yayınlamak üzere iznini alarak resmini çektim bu güzel kızın.İnanki resimdekinden çok güzel,aksaklıklar benden,çok güzel ayarlayıp fotoğraf çekemiyorum daha.İnşallah büyüyüp genç bir hanım olduğunda da resimlerini çekmek kısmet olur Şule,yeniyılın kutlu şansın açık olsun.

http://www.pasaj.com/sari-sacli-bebek/140067


Muzicons.com

17 Aralık 2010 Cuma

BUGÜN ELMALI TART GÜNÜ


Şaşırma,bu gün böyle bir gün işte.Oyuncaklarla elmalı tartın ne alakası var dersen ,ben de bilmiyorum........ Her şeyin bir nedeni var ya,elmalı tartın da var elbet.Bak anlatayım, benim sevgili arkadaşım Vildan' ın '' HAYAL KAHVEM'' isimli bir bloğu var.Edebiyat,sinema arada da edebiyat ve anı soslarında demlendirilmiş harika yemek tarifler veriverir çaktırmadan.Bir kaç gündür uğrayamamıştım Hayal Kahvesine. Şöyle bir göz atayım dedim bu gün,aman allahım.Aşağıdakine benzer bir resim gözüme ilişir ilişmez kendimi mutfakta buldum.Ayni Vildan gibi malzemeleri çabucak dizdim masaya.Ama katı yağ kullanmıyorum ya,onun yerine biraz tereyağı biraz zeytinyağı idare ettim.Her şey çok kolay oldu ve evim mis gibi tarçın koktu.Hadi üşenme kalk sende yap.Arkadaşımın anlattığı gibi aynen yaptım,mesele bir şeyi isteyerek yapmak.......Üç elma rendelendi içine istediğin kadar şeker kat.Vildan bir su bardağı demiş ama ben yarım koydum,biraz fındık kat.Koy bir kenara.İki buçuk su bardağı un,kabarma tozu,bir su bardağı toz şeker,iki yumurta sarısı,yağ iyice yoğurulacak.Yağlı tepsiye hamura yayıp,elmalı içi şöyle güzelce sere serpe yatırılacak.Hamurdan ayırdığım bir parçadan da şeritler yapıp kafes formu verdim.Evet Vildanın dediği gibi 20 dakika sonra ev, misler gibi tarçın kokusuna boğulmuştu.Koştum hemen fotoğraf makinemi kaptım.Anı tespit ettim.Tam o sıra kapı çalındı, küçük evlat gelmiş okuldan.Hemen bir dilim kestim ve bir bardak sütle sundum ona.Mutfak masasının başında günün kritiğini yaparken genç adamdan bir sürü iltifat aldım .Her şey sayende oldu sevgili Vildan.İyi ki varsın ve bir şekilde benim hayatıma girdin.HAYAL KAHVEM' İ sakın kapatma








Muzicons.com

16 Aralık 2010 Perşembe

YEŞİL YELEKLİ KARDAN NOELBABA






Geçen gece masada oturmuş çalışıyorum.Biri paçamı çekiştiriyor.Baktım, yerdeki kutunun içindeki beyaz polar kumaş.Almış yanına yeşili kırmızıyı ve kareli kudeleyi,'' hadi bizden bir yılbaşı oyuncağı yap'' diye yalvarıyorlar.Dayanamadım tabi,kırmadım ricalarını.Başladım dikmeye.Oraya onu koyalım,buraya bunu koyalım,şuraya kurdele bağlayalım derkennnnn bu sevimli KARDAN NOELBABA çıktı ortaya.B en onu tamamlayıncaya kadar tabaktaki bütün kurabiyeleri mideye indirmiş,fındık- fıstık silmiş süpürmüş.......Ağzını dikip sabitleyniceye kadar bu hale geldi.Hafif obez bir KARDAN NOELBABA oldu.Sevimli ama değil mi...http://www.pasaj.com/yesil-yelekli-kardan-noelbaba/134836




Muzicons.com

Dün gece bir rüya gördüm sanki.....


Evet dün gece bir rüya gördüm sanki.Ama öğlesine gerçekti ki anlatamam.Elle tutulur gözle görülür gibi.Aslında çok rüya gören biri değilim.Ya güzel uyur kalkarım, yada yattığım uyku olmaz. Zordan kolaya kaçış gibi,sığınak gibi birşey olur uykularım genelde.A ma dediğim gibi bu farklı birşeydi......Bak anlatayım,güya uzaktaki evlat eve gelmiş,evdeki küçük kardeşle çok önceden sözleşmişler .......Şehir dışı bir yere yurtdışından bir müzik gurubu geliyormuş,biletler aylar öncesinden alınmış,.....okullar iptal,kaçak - göçek gittiler ağbi kardeş iki iyi arkadaş gibi.Ama küçük büyüğüne itaat ederekten ,sonra gecenin geç bir vakti sessizce ,kimseyi uyandırmamak için ayakkabılar elde tıngırt kapı açıldı gibi bir ses duydum uyku arasında.Rüya bu ya güya uyandım,baktım bizim iki genç adam soğuktan donmuş vaziyette pijamaları giyip yatmaya hazırlanıyor......Hiç gözlermi açmadan onlara da hissettirmedem ikisinide bir güzel kokladım ,hala kokuları burnumun ucunda.......Yattım.Sabah alaca karanlıkta herkezde bir telaş,kimi işe yetişecekmiş,biri okula biri uçağa.......Herkesin ihtiyacı görüldü.Demli çaylar,sıcak ekmekler, kim ne isterse ....isteyene soğuk süt ve müsli veeeeee hepsinin öğle yemekleri paketlendi yanlarına kondu.Uçağa yetişecek olanı ben kaptığım gibi yanıma servise bıraktım,işe giden yetişti,okula giden uykulu gözlerle evden çıktı,üstelik bugün imtahanı da vardı.Herşeyin bedeli vardı ve herkes ödedi.Ben de geç bir saatte telefonun sesiyle uyandım.''Anne uçağa biniyorum,çok yoruldun ,sen biraz uyu'' diyordu telefondaki büyük oğlumun sesi. Sahi bunlar gerçek mi yoksa rüya mıydı.


Muzicons.com

15 Aralık 2010 Çarşamba

MERYEM' İN İKİNCİ DOĞUM GÜNÜ




MERYEM' İN İKİNCİ DOĞUM GÜNÜ


Şimdilik '' MERYEMCE '' söylüyor dilim. Daha konuşmama izin çıkmadı neyleyeyim.Kaplum
bağaya ''kaputo'', topa ''kap''
diyorum,idare edin. Daha evvelki yıl dört aralıkta dünyaya geldim. Olsun o kadar dimi, ben daha misafirim.Yeryüzünde yaşamış en iffetli kadının ismidir ismim.Babamın '' duasının kabulü'', annemin en güzel hediyesiyim.Ananemin '' ikinci baharı'',babanemin '' can ilacıyım''. Hele dedelerimin ben '' ilk gözağrısıyım'' . Salihle Erol' un arkadaşı, Refiayla Nalan' ın ablalarıyım.Asıl buralara geldiğim ilk günlere gelelim.Önceleri pek alışamadım ne yalan söyleyeyim.Ağlayıp durdum,uyudum,sustum,ama yemek yemedim.B u yüzden ben Nilgün teyzemin '' asil,narin ve nazlı çiçeği'' , Fatma teyzemin '' atom karıncasıyım''.Bilmiyorum daha eğriyi doğruyu,bana siz büyüklerim öğretin. B u y
aş günümde annemle çok heyecanlıyız,buyrun siz de gelin.'' Yukardaki satırlar GAMZE' YE ait.Gamze benim sevgili yeğenim.Hikayemizi bilen bilir.....GÜLİZARIN OYUNCAKLARI' NIN orjini Gamze' nin meleği MERYEM' DİR......Fazla söze gerek yok,her doğan bebek '' Tanrının insanlardan umudunu
kesmediğinin kanıtıymış'' Biz de durumun artısı var,MERYEM benim ve birsürü kişinin hayat bağı oldu,bütün çocuklar gibi.Sağlıklı, mutlu ,analı babalı,bol kısmetli yılların olsun
yaşanacak yavrum.





















5 Aralık 2010 Pazar

KADINCA KARARINCA ' YA SPONSOR OLDUMMMMM.... DUYRULUR....

Kadınca Kararınca

Kadinca-kararincahttp://ozlemcacim.blogspot.com/2KADINCA KARARINCA DOSTLAR BU SEFER DURUM FARKLI,



GÜLİZARIN OYUNCAKLARI PASAJDAN BEBEK BATTANİYESİ VE BEBEK ÖNLÜĞÜ HEDİYEMİZ OLACAK!!!


Merhaba arkadaşlar tamamen el yapımı ürünlerin bulunduğu ve oyuncaklar içerisindede en iyilerin yer aldığı http://gulizarinoyuncaklari.pasaj.com/ pasajımızı tanıtmaktan çok büyük bir mutluluk duyuyorum:)

Bebek battaniyelerinden, oyuncaklara şapkalardan çantalara çok çeşitli el yapımı muhteşem ürünler bu pasajda:) sanırım ben de bebeğim için bu pasajdan bayağı bir şeyler satın alacağım:)

GELELİM KAMPANYAMIZA

1 ŞANSLI KATILIMCIYA RESİMDE GÖRDÜĞÜNÜZ BEBEK BATTANİYESİ VE BEBEK ÖNLÜĞÜ HEDİYE!!!





ŞARTLARIMIZ İSE ÇOK KOLAY



*izleyicim olmak


**http://gulizarinoyuncaklari.pasaj.com/ linkini kullanarak kampanyamızı blogunuzda yada face hesabınızda tanıtmak


*http://gulizarinoyuncaklari.pasaj.com/ pasajımızı ziyaret etmek
** http://gulizarinoyuncaklari.blogspot.com/ blogu izlemeye almak ve beğendiğiniz yazıya yorum yapmak

Son katılım 30 Aralık 2010 başarılar:)

İŞTE BÖYLE, BLOĞUMU ZİYARET EDEN DOSTLAR, SİZ DE PEMBE BATTANİYE VE MAMAÖNLÜĞÜNÜ KAZANMAK İSTİYORSANIZZZZZZ,GEREĞİNİ YERİNE GETİRİRSİNİZ.BİLGİLERİNİZE SUNULUR EFENDİM....


MAMA MİA 


Muzicons.com

4 Aralık 2010 Cumartesi

TOPAK' LI YASTIK




Topak ' ı tanır mısın? Tanımıyorsan tanıtırım ben sana.Kelimenin tam anlamıyla dünya tatlısı.Türünün en güzel temsilcisi diyebilirim....Bir gözleri var,herşeyi anlatabilir onlarla sana....Koca bir ağız ve daima açık ve ondan sarkan püskül gibi pespembe bir dil.Her daim dışarda sallanan.Koskocaman bir kuyruk,sağa sola sallanarak senin dost olduğunu anladığını belirtir.....Ve patilerini ileri uzatarak geriniyorsa ' dostumsun,gel oynayalım', şayet kafayı arkaya yatırıp yandan sana bakıyorsa ' gel beni sev' , manasına geliyormuş.Ben bütün bu dilleri O'nunla öğrendim. Ve annesi,babası,ağbisi,ablası O' nu çok seviyor.Hatta işte bizlerde çok seviyoruz.Bu kadar sevilen bir canlı mutlaka bunu anlar,hisseder ,hissettirir...B u da hepimizin çok sevdiği TOPAK' ın ağbisine yapıldı.B u dünya kocaman,hepimize yer var,yeterki biz dünyayı kendimize dar etmeyelimhttp://www.pasaj.com/topak-li-yastik/130356.


Muzicons.com

ANTENLİ ŞAPKA VE ATKI TAKIMI





Çılgın Yusukçuk gelmiş şapkanın kenarına konmuş anteni ile beraber,atmış kanatlarıda yan tarafa fiyong misali.......Düşünsene kar,fırtına tipi ama bizim ufaklığı koruyor çılgın yusufcuk.......Atkıda elinden geldiğince yardım ediyor O na......Hayal işte,insan hayal ettiği kadar kadar insandır ve o kadar yaşar.......B u hesaba göre benim hiç ölmemem lazım galba....işim gücüm hayal çünki....Bu benim küçüğüm için tasarlandı,İsterseniz senin ki için de yapabilirim......Ben koca bir nineyimmmmmmm.http://www.pasaj.com/antenli-sapka-ve-atki-takimi/130353


Muzicons.com